SAPKINLIKLAR (PERVERSİYONLAR)
Sapkınlık konusunu bu bağlamda kapsamlı biçimde ele almak elbette mümkün değildir, ancak özellikle klinik uygulama açısından önemli bulduğum bazı noktalara değinmek istiyorum.
KLEİN VE BİON'UN KURAMSAL KONSEPTLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİYE DAİR
Bion’un kuramı, birçok açıdan diğer psikanalitik kuramlardan ayrılmaktadır. O, kendi kuramını bir metakuram olarak tanımlar;
Bion'un Beta-Elementleri ve İşlevleri: Bir Deneme
Dış dünyanın birey üzerindeki etkileriyle ilgilenen en önemli kuramcılardan biri olan Wilfred Bion, çevresel faktörlerin ruhsal etkilerine dair en belirsiz yaklaşıma sahip olanlardan biri gibi görünmektedir.
RUHSAL ENERJİ VE SAVUNMA MEKANİZMALARI
Yenidoğanların işlevlerine dair gözlemler, ilkel bir benliğin varlığını düşündürmektedir.
SAVUNMA KAVRAMININ GELİŞİMİ ÜZERİNE
Konuşmamın yapısını, kendi eğitim faaliyetlerimden edindiğim sık tekrar eden bir deneyim etkiledi. Psikanalitik literatür son derece kapsamlıdır ve sürekli büyümektedir
OTOEROTİZM SORUNUNA EK BİR DEĞERLENDİRME
Erken Cinsel Davranışlar ve Bunların Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri
Ölü Anne
Bu çalışma, başlığının çağrıştırabileceği gibi annenin gerçek ölümünü değil, çocuğun, depresyonda olduğu için içsel olarak yok olan, ancak dışsal olarak varlığını sürdüren bir anneyle yaşadığı deneyimi ele almaktadır.
PSİKOANALİZ IŞIĞINDA ERKEN RUHSAL İŞLEVLER
Bu sempozyumun amacı, erken ruhsal işlevlerin bazı kuramsal yönlerini ele almaktır; bu konuya ilişkin çeşitli alt başlıklara son yıllarda yayımlanan literatürde önemli bir yer ayrılmıştır.
Benlik ve Uyum Mekanizmaları
Parin, uyum mekanizmalarını savunma mekanizmalarından ayırır. Bunlar, bireyin sosyal çevrenin talepleriyle başa çıkmak için kullandığı, kültüre ve sınıfa özgü yolları ifade eder.
ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ OTOEROTİZMİ ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER VE GÖZLEMLER
Kris, 1912 yılında yapılan, mastürbasyon üzerine tartışmaya atıfta bulunarak, bu konuyla ilgili olarak psikanalitik rekonstrüksiyon ve doğrudan çocuk gözlemi yoluyla elde edilen ilerlemelerin ortaya çıkardığı sorunları ele alıyor.
Anneler ve Kızları Arasındaki Sevgi ve Nefret
Electra karakteri, Antik Yunan mitolojisine kadar uzanır. Aeschylus, Sophokles ve Euripides gibi çeşitli oyun yazarları onun üzerine trajediler kaleme almıştır ve özellikle Euripides’te anne-kız ilişkisi oyunun merkezinde yer alır.
Birincil Nesne Sevgisi mi Yoksa Birincil Narsisizm mi?
Bu çalışma, analistin örtük teorilerinin hastanın materyalini algılama ve yorumlama biçimini nasıl etkilediği tartışmasına bir katkıdır.
NARSİSİZMİN BİÇİMLERİ VE DÖNÜŞÜMLERİ
Her ne kadar kuram üzerine yaptığımız tartışmalarda narsisizmin, yani benliğin libidinal yatırımı, kendi başına ne hastalıklı ne de zararlı olduğu genellikle reddedilmese de...
NARSİSİZM: KAVRAM VE METAPSİKOLOJİK KONSEPT
Freud'un narsisizm kavramı, yapı kuramının (strukturtheorie) tanıtılmasından sonra temelde yeniden tanımlanmamıştır.
Narsisizme Giriş Üzerine: Bir Yeniden Okuma
Freud’un Narsisizme Giriş (1914) makalesi, bir geçiş ve dönüşüm metni olarak nitelendirilebilir. Bu dönüşüm, yalnızca metnin içeriğini değil, aynı zamanda yapısını da derinden etkiler.
Manik Depresif Durumların Ortaya Çıkış Nedenlerine Dair
Daha Önceki Çalışmalarımda, çocuğun birinci yaşında geçtiği sadizmin zirve dönemini tanımlamıştım.
Kaygı Nevrozunun Psikodinamiği Haset Sorunsalına İndirgenebilir mi?
Modern uluslararası sınıflandırma sistemlerinde, DSM ve ICD’de panik atak olarak sınıflandırılan kaygı nevrozu sendromu, yüz yıldan fazla bir süre önce Sigmund Freud tarafından tam olarak tanımlanmıştır.
Sıçan Adam: Obsesyonel Nevroz, Obsesyonel-Borderline, Obsesyonel Psikoz
Freud, 1909’da Bir Obsesyonel Nevroz Vakasında Obsesyonlar adlı eserinde sıçan adamın analizine dayanarak obsesyonel nevrozun başarılı bir psikanalitik tedavisini sundu.
Toplama ve Biriktirme Davranışının Psikodinamiği Üzerine
Bilindiği üzere, Sigmund Freud, Hilda Doolittle (1976, s. 190) tarafından tahmin edildiği gibi, 1933’te yaklaşık 3000 nesneye sahip olduğu Mısır, Roma ve Yunan antik eserlerini tutkuyla toplamıştı.
Anna Freud’un “Ego ve Savunma Mekanizmaları”
Yılbaşından hemen önce, İngiliz Psikanaliz Topluluğu’nun haber bülteni elime geçti ve ön sayfasında, Londra’daki yaşlı Sigmund Freud’un bir fotoğrafı ve altında da “Freud’un modası geçti mi?” başlıklı, bültenin birinci makalesi duruyordu.
Kolpos Arzusu, Penis Arzusu ve Kastrasyon Eylemi Ödipus Karmaşası Kuramının Genişletilmesi
Bu çalışmanın amacı, Judith Le Soldat’ın ödipus karmaşası kuramının bazı yönlerini tanıtmak ve tartışmaktır. Bu kuram, yirmi yıl öncesinde yayınlanmış olmasına rağmen halen birçok psikanalist tarafından bilinmemektedir.
Histerik Karakter Nevrozundan Histriyonik Kişilik Bozukluğuna Histerinin Psikanalitik Öyküsü
Sigmund Freud ve Josef Breuer 1895’te Histeri üzerine çalışmaları yayınladıktan sonra, 19. Yy.’ın ikinci yarısından itibaren nörolojik psikiyatrik alandaki yayınlara zaten geriye dönük bir bakış atmışlardı.
Histriyonik Kişilik Bozukluğunun Psikodinamik ve Psikanalitik Terapisi Üzerine
Psikanaliz, histerik nevrozların sağaltımı çerçevesinde geliştirildi. Bu nedenle, bu bozukluğun tedavisinin, bugüne kadarki psikanalitik tedavi yöntemlerinin merkezi uygulama alanı olduğu ve olmaya devam etmesi anlaşılırdır.
Zihinsel Temsillerin Özel Bir Kategorisi Olarak Bilinçdışı Fantezi/Düşlem
Bilinçdışı düşlem kavramının tarihi Freud’un 1905’te yayınladığı “Bilinçdışı” yazısıyla başlar. Freud bu çalışmada yeni klinik materyali ruhsal aparata dair geliştirdiği topografik modeline entegre etmeye çalışır.
Kişilik Bozukluklarında Utanma ve Suçluluk Duygusu
Duyguların psikolojisi açısından utanma ve suçluluk duygusu birbirlerine akraba duygusal süreçler olarak kavramsallaştırılırlar.
Merkezi Nevroz Görünümü Olarak Ego-Benlik Bölünmesi
Freud’un çalışmalarını yorumlayanlar bize “psişik olayların iki ilkesi üzerine formülasyonlar”da gerçekliğin inkarı hakkındaki ilk imaların/yorumların bulunabileceğini göstermişlerdir.
Utanma ve Suçluluk Duyguları ve Obsesif-Kompülsif Bozuklukta Oynadığı Roller
Utanma ve suçluluk, psikanalizde detaylıca araştırılmış iki duygudur. Ancak, utanma ve utanmayla suçluluk duygularının bağlantısına araştırmacıların dikkati odaklanmadan önce, suçluluk duygusu uzunca bir süre daha yoğun bir şekilde araştırılmıştı.
Kastre Edici Anneyle Kısmi Özdeşleşmenin Korunağında Erkekliği Kurtarmak
Ofisime, sıklıkla, asli problemi erkeklik üzerine dönen hastalar başvurmaktadır. Bir yandan kendi erkekliklerinde yaralanmışlardır; öte yandan erkeklikleri de açıkça göze çarpmamaktadır.
Paranoid-Şizoid ve Depresif Konum Psikoterapi Sürecinde Değişen İşlev Düzeyleri
Melanie Klein (1960, s.284), iç ve dış dünyaya dair deneyim ve algıların psişik organizasyonunda iki erken dönem konum arasında ayrım yapmıştır: paranoid-şizoid konum ve depresif konum.
Psikanalizde Dürtü Kuramı
Dürtü kuramının psikanaliz açısından birinci derecede önemi bulunmaktadır. Freud tarafından geliştirilen ve defalarca değiştirilen bu kuram, Freud’un üstesinden gelmek zorunda kaldığı birçok sıkıntıya vesile olmuştur.
Narsisizm’in Teorisi
Freud (1914) tarafından tanıtıldığında psikanaliz Narsisizm’den, benlik temsilinin, yani kişinin kendisi hakkında içinde sahip olduğu resmin, libidinöz işgali anlaşılmaktaydı.
Borderline Depresyonun Psikodinamiği
Depresyon, evvelce Freud (1917) tarafından “Yas ve Melankoli”de oldukça çarpıcı bir şekilde açıklanmış olan bir duygu-durum bozukluğudur.
Narkissos Mitindeki Ayna Motifi Üzerine Değerlendirmeler
Ovidius’un Metamorfozlar’ının (Dönüşümler) üçüncü kitabında yer alan Teb’in efsanevi söylenceleri şüphesiz, kendi yansımasına aşık olan ve böylece helak olan genç bir adam hakkındaki mit üzerine en iyi bilinen antik kaynaktır.
Çocuk ve Ergen Yaşta Obsesif Bozukluklar
Obsesif bozuklukların ilk kez FREUD tarafından tarif edilen psikodinamiği, Esman (1989) ve Ferstl’a (1997) göre o dönemden itibaren belirgin şekilde geliştirilmemişti.
Obsesif Mekanizmaların Psikodinamiğine Dair Düşünceler
Diğer psikoterapötik yönlerin aksine psikanaliz, obsesyonu sadece bir semptom olarak, yani korkuyu tetikleyen rastlantısal uyaran olarak değil, zamansal olarak sürekli, bilinç-dışı içsel çatışmaların ifadesi ve bunlarla başa çıkma girişimi olarak görür.
Histeri | Bir Ara Çözüm Yaklaşımı
Histerinin ifade edilme şekilleri ve türleri çok çeşitlilik gösterir. Bilinçli, bilinç dışı ve bilhassa bilinçsiz şekilde dinleyici ararlar.
Obsesif Hastalıklar | Psikoanalitik Bir Kılavuz İçin Tartışma Taslağı
Obsesif Hastalıklar | Psikoanalitik Bir Kılavuz İçin Tartışma Taslağı
Sağlık Psikolojisi
Sağlık psikolojisi, psikolojinin seksenli yıllardan itibaren eğitim ve araştırmada müstakil bir alan haline gelen ve hızla büyümeye devam eden bir alt dalı olup psikoloji ve sağlık bilimlerinin tüm alanlarından problem ve bilgileri entegre eder.
Psikanalitik Gelişim Psikolojisi ve Gelişim Teorisinin Gelişim Çizgileri
Psikanalitik Gelişim Psikolojisi ve Gelişim Teorisinin Gelişim Çizgileri
Narsisizm, Borderline ve Psikodermatolojik Hastalıklar İlişkisi
Kişilik bozuklukları; kişinin kendi kültürüne göre, beklenenden önemli ölçüde sapmalar gösteren, süreklilik arz eden bir iç yaşantılar ve davranışlar örüntüsüdür.
Bağlanım Kuramı ve Psikanaliz
Bağlanım kuramının psikodinamik terapi konsepti içinde ancak elli yıl sonra kabul görmesi şaşırtıcı bir gelişmedir.
Ağır Depresyonun Psikodinamiği ve Terapötik Sonuçları Üzerine…
Depresif hastaların gözlemlenmesinden hareketle, depresyonun mevcut psikanalitik konseptini inceleyeceğiz bu çalışmada.
Psikanalitik Açıdan Duygu Kuramları: Tarihsel Bir Yakınlaştırma Çabası
Psikanaliz, başlangıç yıllarından itibaren, duyguların anlamı ve rolleriyle yoğun bir şekilde uğraşmıştır.
Psikanalitik Açıdan Gelişim Psikolojisi
Gelişim psikolojisi araştırmaları, kişiliğin çocukluktan başlayarak gençlik ve yetişkinlik yaşlarına uzanan bir süreklilik olduğunu tekrar tekrar bulgulamıştır.